Batılı ülkeler İran’dan gelen saldırılara karşı itidal çağrısında bulunurken Başbakan Benjamin Netanyahu Çarşamba günü yaptığı açıklamada İsrail’in kendisini nasıl savunacağı konusunda kendi kararlarını vereceğini söyledi.
Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve sanayileşmiş ülkelerden oluşan G7 grubu, İsrail’i yatıştırmak ve on yıllardır vekâleten sürdürülen çatışmaların ardından İran’ın ilk doğrudan saldırısına misillemesini dizginlemeye ikna etmek amacıyla İran’a yönelik daha sıkı yaptırımları değerlendirmeyi planladıklarını açıkladı.
İran, 1 Nisan’da Şam’daki büyükelçilik yerleşkesine yönelik şüpheli bir İsrail hava saldırısına misilleme olarak saldırdı. İsrail ve müttefikleri çoğunlukla tüm füzeleri ve insansız hava araçlarını düşürdü ve ölen olmadı, ancak İsrail caydırıcılığının güvenilirliğini korumak için misilleme yapması gerektiğini söylüyor. İran ise konuyu kapanmış olarak gördüğünü ancak İsrail’in misilleme yapması halinde tekrar misilleme yapacağını söylüyor.
İsrail Hava Kuvvetleri Çarşamba günü geç saatlerde savaş uçaklarının Lübnan’ın doğusunda İran destekli Hizbullah’ın “terörist altyapısını” vurduğunu açıklayarak İsrail’in kuzey sınırındaki çatışmaların daha da tırmanacağına dair endişeleri arttırdı.
Daha önce Netanyahu, İsrail ile İran arasındaki çatışmanın Gazze savaşının körüklediği bölgesel bir çatışmaya dönüşmesini engellemek üzere koordineli bir girişimin parçası olarak İsrail’e gelen Almanya ve İngiltere dışişleri bakanlarıyla bir araya geldi.
Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, Annalena Baerbock ve David Cameron’a destekleri için teşekkür ettiği belirtildi: “Şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum – biz kendi kararlarımızı vereceğiz ve İsrail Devleti kendini savunmak için gereken her şeyi yapacaktır.”
Daha önce Cameron, İsrail’in İran’ın füze ve insansız hava aracı saldırılarına misilleme yapmayı planladığının artık açıkça görüldüğünü söyledi.
Baerbock gerilimi tırmandırmanın “hiç kimseye hizmet etmeyeceğini, ne İsrail’in güvenliğine, ne hala Hamas’ın elinde bulunan onlarca rehineye, ne Gazze’nin acı çeken halkına, ne de İran’da rejim altında acı çeken pek çok insana…” söyledi.
İsrail ile İran destekli Filistinli militan grup Hamas arasındaki Gazze savaşının üzerinden altı aydan fazla bir süre geçmesine rağmen Orta Doğu’nun dört bir yanında alevlenen çatışmalar sürerken, diplomatlar İsrail ile İran arasında doğrudan bir savaşı engellemenin yollarını arıyor.
Ürdün de itidal çağrılarına katılarak bölge için “yıkıcı” olabilecek bir savaş uyarısında bulundu.
“Riskler çok büyük. Bu durum tüm bölgeyi savaşa sürükleyebilir, bu da bölgede bizim için yıkıcı olur ve ABD de dahil olmak üzere dünyanın geri kalanı için çok ama çok ciddi sonuçlar doğurur.” “Durum çok tehlikeli. Bölgesel patlama ihtimali gerçek ve bunun durması gerekiyor. Daha fazla tırmanma olmadığından emin olmalıyız.”
Washington, önümüzdeki günlerde İran’ın füze ve insansız hava aracı programını hedef alan yeni yaptırımlar uygulamayı planladığını ve müttefiklerinin de bunu takip etmesini beklediğini açıkladı.
AB liderleri Brüksel’deki zirvede yaptırımları görüşecek, G7 dışişleri bakanları da İtalya’da bir araya gelecekti.
‘SAVAŞI DURDURUN! SAVAŞI DURDURUN!’
Hamas savaşçılarının İsrail’in güneyine saldırarak 1.200 kişiyi öldürmesi ve İsrail rakamlarına göre 253 kişiyi rehin almasıyla Gazze’deki savaşı tetiklemesinden bu yana İsrail ile Lübnan, Suriye, Yemen ve Irak’ta bulunan İran’a bağlı gruplar arasında çatışmalar patlak verdi.
İsrail Gazze’de büyük bir hava ve kara saldırısı başlattı; Filistinli sağlık görevlilerine göre yaklaşık 34.000 kişinin öldüğü teyit edildi ve binlerce kişinin de yıkıntılar arasında kaybolduğu düşünülüyor.
Bu ay İsrail, yılbaşından bu yana en şiddetli çatışmaların yaşandığı güney Gazze’deki askerlerinin çoğunu aniden geri çekti.
Son günlerde çatışmalar Gazze’nin merkezinde, İsrail birliklerinin henüz baskın yapmadığı birkaç bölgeden biri olan Deyr el-Belah’ın kuzeyindeki Nuseirat mülteci kampında yoğunlaştı. Bölge sakinleri ve bazı İsrail medyası, İsrail güçlerinin Çarşamba günü geç saatlerde kamptan çekildiğini söyledi.
Reuters tarafından elde edilen videoda, Deyr el-Belah’taki bir hastane morgunda, el-Nuri ailesinin üyeleri, ceset torbalarında bulunan ve birkaçı küçük çocuk büyüklüğünde olan cesetler için üzüntü ve öfkeyle feryat ediyordu. Yetkililer İsrail’in Salı günü ailenin evine düzenlediği saldırıda 11 kişinin öldüğünü açıkladı.
“Ey dünya insanları, olanlar yanlış! Bize merhamet edin! Savaşı durdurun!… Çocuklar sokaklarda ölüyor!” diye bağırıyordu kalabalık hastanenin içinde bir adam.
Sağlık görevlileri, güneydeki Refah kentinde İsrail’in bir eve düzenlediği hava saldırısında aralarında bir kadın ve üç çocuğun da bulunduğu yedi Filistinlinin öldüğünü söyledi.
Öte yandan Hamas medyası İsrail güçlerinin 36 saatlik bir baskının ardından Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Hanun’dan çekildiğini bildirdi.
İsrail güçleri ile İran’a bağlı Hizbullah hareketi arasındaki sınır ötesi çatışmaların tırmanma riski oluşturduğu İsrail’in Lübnan’la olan kuzey sınırında Hizbullah, İsrail’in Hizbullah üyelerini öldüren saldırılarına misilleme olarak İsrail’in kuzeyindeki bir askeri tesise füze ve insansız hava aracı fırlattığını açıkladı.
İsrail olayda altısı ağır olmak üzere 14 askerinin yaralandığını açıkladı.
İsrail, rehinelerin serbest bırakılması için bir ara vermeyi görüşeceğini ancak Hamas yok edilene kadar savaşı durdurmayacağını söylerken; Hamas, savaşı sona erdirecek bir ateşkes olmadan rehineleri serbest bırakmayacağını söylüyor.
Arabulucu olarak görev yapan Katar, müzakerelerin hassas bir aşamada olduğunu söyledi. Katar daha sonra, çabalarının “dar siyasi çıkarlar” peşinde koşanlar tarafından baltalandığı yönündeki endişelerini gerekçe göstererek arabulucu olarak kendi rolünü yeniden değerlendirdiğini söyledi.
Kıtlık ihtimali belirirken, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail bu ay yardıma erişimin arttığını söylüyor. Ancak yardım kuruluşları, gıda ve ilaç tedarikinin felaketi önlemek için hala çok yetersiz olduğunu söylüyor.
Birleşmiş Milletler Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA’nın başkanı Philippe Lazzarini 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada “Gazze’nin dört bir yanında insan eliyle yaratılan bir kıtlık hüküm sürüyor” dedi. “Kuzeyde bebekler ve küçük çocuklar yetersiz beslenme ve susuzluktan ölmeye başladı. Sınırın ötesinde ise yiyecek ve temiz su bekliyor.”