Seçmenlerin ekonomik zorluklar ve sosyal kısıtlamalar konusundaki ilgisizliğinin damgasını vurduğu erken başkanlık seçimlerinde, tek reformist aday ve İran’ın dini liderinin himayesindeki aday oy sayımında başa baş gidiyor.
İçişleri bakanlığının geçici sonuçlarına göre, Cuma günkü oylamada şu ana kadar 14 milyondan fazla oy sayıldı; bunlardan tek refermist aday Mesut Pezeşkiyan 5,9 milyonun üzerinde oy alırken, katı rakibi eski nükleer müzakerecisi Said Celili ise 5,5 milyonun üzerinde oy aldı.
İçeriden bazı kişiler katılımın İran’ın dini yöneticilerinin beklediğinden daha düşük bir oran olan %40 civarında olduğunu söylerken, görgü tanıkları Reuters’e Tahran ve diğer bazı şehirlerdeki oy verme merkezlerinin kalabalık olmadığını söyledi.
İran’ın Tasnim haber ajansı, İbrahim Raisi’nin geçen ay helikopter kazasında ölmesinin ardından ikinci tur seçimlerin bir sonraki cumhurbaşkanını belirlemek için “çok muhtemel” olduğunu söyledi.
Hiçbir aday, boş oylar da dahil olmak üzere tüm oylamalarda en az %50 artı bir oy alamazsa, sonuçların açıklanmasından sonraki ilk Cuma günü ilk iki aday arasında ikinci tur seçim ön görülüyor.
Seçim, İsrail ile İran’ın müttefikleri Gazze’de Hamas ve Lübnan’da Hizbullah arasındaki savaş nedeniyle artan bölgesel gerilimin yanı sıra hızla ilerleyen nükleer programı nedeniyle Batı’nın İran üzerinde artan baskısıyla aynı zamana denk geliyor.
Seçimin İslam Cumhuriyeti’nin politikalarında büyük bir değişikliğe yol açması pek mümkün olmasa da, sonucu, İran’ın 85 yaşındaki dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in 1989’dan bu yana iktidarda kalmasını etkileyebilir.
Dini kurum, halkın ekonomik zorluklar ve siyasi ve toplumsal özgürlüklere getirilen kısıtlamalar konusundaki hoşnutsuzluğunun körüklediği meşruiyet krizini dengelemek için yüksek bir katılım arayışındaydı.
Bir sonraki başkanın İran’ın nükleer programı veya Orta Doğu’daki milis gruplarına destek konusunda büyük bir politika değişikliğine öncülük etmesi beklenmiyor çünkü Hamaney, devletle ilgili önemli konularda tüm kararları kendisi veriyor.
Ancak cumhurbaşkanı günlük olarak hükümeti yönetiyor ve İran’ın dış ve iç politikasının gidişatını etkileyebiliyor.
Pezeshkian’ın görüşleri Celili’ninkilerle tezat oluşturuyor ve Batı ile yumuşamayı, ekonomik reformu, sosyal liberalleşmeyi ve siyasi çoğulculuğu savunuyor.
Analistler, katı bir Batı karşıtı olan Celili’nin zaferinin, İslam Cumhuriyeti’nin dış ve iç politikasında daha da düşmanca bir dönüş olasılığına işaret edeceğini söyledi.
SINIRLI SEÇİMLER
Seçim, sıkı bir şekilde kontrol edilen üç katı aday ve dini lidere sadık, düşük profilli ılımlı bir adaydan oluşan bir grup arasında yapılan bir yarışmaydı. Muhafazakar bir gözlemci organı, başlangıçtaki 80 kişilik havuzdan yalnızca altısını onayladı ve daha sonra iki katı aday yarıştan çekildi.
Tasnim, “Doğrulanmamış raporlara göre seçimler büyük ihtimalle ikinci tura gidiyor… Celili ve Pezeşkiyan ikinci turda yarışacak.” dedi.
Dini kurumu eleştirenler, son yıllardaki düşük katılımın sistemin meşruiyetinin erozyona uğradığını gösterdiğini söylüyor. 2021 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katılım %48’di ve Mart ayında yapılan parlamento seçimlerinde halkın %41’i rekor düşük bir oranla oy kullandı.
Tüm adaylar, ABD’nin Tahran’la nükleer anlaşmayı terk etmesinin ardından 2018’den bu yana kötü yönetim, devlet yolsuzlukları ve yeniden uygulanan yaptırımlarla kuşatılmış, zayıflayan ekonomiyi canlandırmaya söz verdiler.
45 yıllık Farzan, “Adalet, yolsuzlukla mücadele ve yoksullara değer verme konusunu gündeme getiren tek adayın Celili olduğunu düşünüyorum. … En önemlisi, İran’ın dış politikasını nükleer anlaşmaya bağlamaması” dedi. -Karaj şehrinde yaşayan eski bir sanatçı.
BÖLÜNMÜŞ SEÇMENLER
İran’ın teokratik yönetimine sadık olan Pezeşkiyan, son yıllarda İran’da büyük ölçüde dışlanan reformcu grup tarafından destekleniyor.
Pezeşkiyan oyunu kullandıktan sonra, “Başörtüsü yasasına saygı göstereceğiz ancak kadınlara yönelik hiçbir zaman müdahaleci veya insanlık dışı davranışlar olmamalıdır.” dedi.
Genç bir Kürt kadını olan Mahsa Emini’nin 2022 yılında zorunlu İslami kıyafet kuralını ihlal ettiği iddiasıyla ahlak polisi nezaretindeyken öldürülmesinden bahsediyordu.
Emini’nin ölümünün yol açtığı huzursuzluk, İran’ın dini yöneticilerine karşı yıllardır görülen en büyük muhalefet gösterisine dönüştü.
Pezeshkian, çoğunluğu genç nüfustan oluşan siyasi ve sosyal kısıtlamalardan rahatsız olduğu için son dört yıldır sandıklardan büyük ölçüde uzak duran reform yanlısı seçmenlerin coşkusunu yeniden canlandırmaya çalıştı. Ayrıca rakiplerinin katı oyları pekiştirmedeki başarısızlığından da faydalanabilir.
Geçtiğimiz birkaç hafta içinde İranlılar X’te #ElectionCircus (Seçim sirki) hashtag’ini geniş çapta kullandılar; yurtiçi ve yurtdışındaki bazı aktivistler yüksek katılımın yalnızca İslam Cumhuriyeti’ni meşrulaştırmaya hizmet edeceğini söyleyerek boykot çağrısında bulundu.