Irak’ta Seçimler: Ölümle Tehdit Edilen Muhaliflerin Tehlikeli Kampanyası

Irak’ta Seçimler: Ölümle Tehdit Edilen Muhaliflerin Tehlikeli Kampanyası

Irak’ta, yolsuzluk ve hükümetin yetersizliğine karşı 2019’da patlak veren protesto hareketinin başlangıcından bu yana 80 siyasi aktör suikast veya adam kaçırmaların hedefi oldu. Seçmenler oy kullanmaya hazırlanırken çoğu bu şiddet dalgasının adayları caydıracağından korkuyor. France24’ten Lucile Wassermann ve Jack Hewson, göz korkutmaların ve saldırıların kurbanı olan siyasi aktörlerle buluşmak için Kut şehrine gitti. Röportaj şu şekilde devam ediyor:

Gazeteciler, yakın zamanda silahlı güçler tarafından hedef alınan siyasi aktörlerle buluşmak için Kut şehrine giderken polis güçleri tarafından durduruluyorlar. Videoda, görevli polisin “Kameraya almayın.” diye tekrarladığı görülüyor. Siyasi aktörlere yönelik suikast konusu Irak’ta hassas bir konu, özellikle de ülkede suçların cezasız bırakıldığı iklimi yaratmaktan sorumlu tutulan polisler için. Gazetecilerin gergin anlaşma çabalarının ardından uzlaşılıyor. Gün boyu yanlarından ayrılmayacak olan dört polis aracı eşliğinde ilerliyorlar. Gelecek seçimlerin adaylarından biriyle röportaj yapmak için izin veriliyor fakat polis gücünün komutanları bu yaz hedef alınan aktivist ile görüşmelerini kesin bir şekilde reddediyor. 

SAJAD SALIM (Bağımsız Aday): “Bugün polisle yaşananlar için üzgünüm ancak sanıyorum ki bu normal. Komutan beni aradı ve güvenlik güçlerini eleştirmememi istedi. Şahsen ne onları ne de komutanı eleştirmek istiyorum. Çünkü güvenlik güçlerini zayıflatırsanız diğer silahlı milis kuvvetlerinin güçleneceğini düşünüyorum.”

2019’dan beri muhalif fikirlere yakın otuzdan fazla siyasi aktör silahlı güçler tarafından suikaste uğradı ve neredeyse hiçbir fail bulunamadı. Bu, Sajad’ın seçim kampanyasını tehlikeli ve zor kılan bir terör dalgası. 

SAJAD SALIM: “2011’den bu yana tepki gösteriyorum. İki kere durduruldum ve birçok kez tehdit edildim ama dışarı çıkmaya devam ediyorum çünkü onların amacı beni susturmak ve hareketlerimi kısıtlamak.”

Bağdat’taki İçişleri Bakanlığı ile yapılan telefon görüşmelerinin ardından komutan, gazetecilerin bir diğer siyasi aktörle buluşmalarına müsaade etme emri alıyor. Bu siyasi aktör de benzer durdurulmaların kurbanı. 

QASSEM AL TEMIMI (Siyasi Aktör): “Bilinmeyen silahlı gruplar yolu kesti. Beni takip ediyorlardı. Önde bir araba, arkasında bir motor vardı. Bana ateş açtılar ve beni buradan yaraladılar. (Sol karın bölgesindeki yara izini gösteriyor.) İşte yara izi.” 

Bu ilk hedef alınışı değil. 2019’dan bu yana saldırılara maruz kaldı. Şii bir dini güç olan Moqtada al-Sadr’a sadık silahlı kuvvetleri bu saldırıların arkasında olmakla suçluyor.

QASSEM AL TEMIMI: “Evime, ailemi dehşete düşüren birden çok saldırı gerçekleşti. Öfkeliyim, özellikle de güvenlik güçlerine. Bu, bugünlerde gerçek bir sorun. Güvenliğimi sağlamak için sadece kendime ve aşiretimin yardımına güvenemem.”

Iraklıların fikirlerini savunmak için cesaretle kuşanması gereken ve onları koruyabilmek için çok zayıf olan bir polis gücünün olduğu korku ve güvensizlik iklimi hâkim. Birçoğu uzun zaman önce şehirlerine olan sevgisini kaybetti. 

Röportajın orijinaline buradan ulaşabilirsiniz: 

https://www.france24.com/fr/%C3%A9missions/express-orient/20211006-%C3%A9lections-l%C3%A9gislatives-en-irak-la-p%C3%A9rilleuse-campagne-des-opposants-menac%C3%A9s-de-mort 

Gökalp PAYANDA