İsrailliler, Orta Doğu’daki çatışmanın tırmanması korkusuyla itidal için uluslararası baskı artarken, Başbakan Benjamin Netanyahu’nun İran’ın ilk doğrudan saldırısına nasıl karşılık vereceğini merakla bekliyordu.
Bir hükümet kaynağı, Netanyahu’nun Pazartesi günü İran’ın hafta sonu gerçekleştirdiği füze ve insansız hava aracı saldırısına verilecek yanıtı değerlendirmek üzere savaş kabinesini 24 saatten kısa bir süre içinde ikinci kez topladığını söyledi.
Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi İsrail’in karşılık vereceğini söyledi. Halevi ayrıntı vermedi.
Cumartesi gecesi düzenlenen saldırıda bir miktar hasar gören İsrail’in güneyindeki Nevatim Hava Üssü’nde yaptığı açıklamada “İsrail topraklarına bu kadar çok füze, seyir füzesi ve insansız hava aracı fırlatılmasına karşılık verilecektir” dedi.
İsrail’in misilleme ihtimali, 2022-23 yıllarındaki protestolardan bu yana zaten ekonomik acılara ve daha sıkı sosyal ve siyasi kontrollere katlanan pek çok İranlıyı telaşlandırdı.
İran saldırıyı, İsrail’in 1 Nisan’da Şam’daki büyükelçilik yerleşkesine düzenlediği hava saldırısına misilleme olarak başlattı ve gerilimi daha fazla tırmandırmak istemediğinin sinyalini verdi.
Saldırı can kaybına ve sınırlı hasara yol açmamış olsa da, uzun süredir düşman olan iki ülke arasında açık savaş korkusunu arttırdı ve Gazze savaşından kaynaklanan şiddetin yayılmakta olduğu yönündeki endişeleri körükledi.
ABD Başkanı Joe Biden hafta sonunda Netanyahu’ya, İsrail’in İran saldırısını engellemesine yardımcı olan ABD’nin İsrail’in karşı saldırısına katılmayacağını söyledi.
Gazze’deki savaşın başladığı Ekim ayından bu yana İsrail ile İran’a bağlı gruplar arasında Lübnan, Suriye, Yemen ve Irak’ta çatışmalar patlak verdi. İsrail, dört askerinin gece boyunca Lübnan topraklarının yüzlerce metre içinde yaralandığını söyledi.
İsrail ile Lübnan’ın silahlı grubu Hizbullah arasında birçok kez ateş teatisi yaşanmış olmasına rağmen, Gazze savaşının patlak vermesinden bu yana bilinen ilk olay olduğu anlaşılıyor.
Avrupa Birliği’nin dış ilişkiler şefi Josep Borrell İspanyol radyo istasyonu Onda Cero’ya verdiği demeçte “Uçurumun kenarındayız ve bundan uzaklaşmalıyız” dedi. “Frene basmalı ve geri vitese takmalıyız.”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron da benzer çağrılarda bulundular. Washington ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de itidal çağrısında bulundu.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby Pazartesi günü yaptığı açıklamada Biden’ın Cumartesi gecesi yaptığı görüşmelerde Netanyahu’yu İran’a karşı itidalli davranmaya çağırıp çağırmadığını söylemekten kaçındı.
“İran ile bir savaş görmek istemiyoruz. Bölgesel bir çatışma görmek istemiyoruz” diyen Kirby, “karşılık verip vermeyeceklerine ve nasıl karşılık vereceklerine” İsrail’in karar vereceğini sözlerine ekledi.
Pentagon’dan yapılan açıklamada, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in Pazartesi günü Orta Doğu ve Avrupa’daki mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmelerde, “ABD gerilimi tırmandırmak istememekle birlikte, İsrail’i ve ABD personelini savunmaya devam edeceğiz” dediği belirtildi.
Rusya müttefiki İran’ı kamuoyu önünde eleştirmekten kaçındı ancak itidal çağrısında da bulundu.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov “gerilimin daha da tırmanması kimsenin çıkarına değil” dedi.
Çin, İran’ın egemenliğini ve onurunu korurken “durumu iyi idare edebileceğine ve bölgeyi daha fazla kargaşadan kurtarabileceğine” inandığını söyledi.
Resmi Xinhua haber ajansının Salı günkü haberine göre Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi Pazartesi günü İranlı mevkidaşı Hossein Amir-Abdollahian ile yaptığı telefon görüşmesinde Çin’in İran’ın bölge ve komşu ülkeleri hedef almamaya yönelik vurgusunu takdir ettiğini söyledi.
İran saldırısını 1 Nisan’da Şam’da aralarında iki üst düzey komutanın da bulunduğu yedi İran Devrim Muhafızı subayının öldürülmesinin ardından düzenledi. İsrail saldırıyı gerçekleştirdiğini ne doğruladı ne de yalanladı.