İsrail, bu hafta Şam’da İranlı generalleri öldürdüğünden şüphelenilmesinin ardından Perşembe günü misilleme saldırısı ihtimaline karşı hazırlandı ve Başbakan Benjamin Netanyahu, ülkesinin “bize zarar veren ya da zarar vermeyi planlayan her kim olursa olsun” zarar vereceğini söyledi.

Bu yorumlar, Gazze Şeridi ve Lübnan cephesinde yaklaşık altı aydır süren savaş nedeniyle gerilen İsrail silahlı kuvvetlerinin, hava savunma birlikleri için daha fazla asker seferber ettiklerini açıklamalarından bir gün sonra, tüm muharip birliklerin izinlerini askıya aldıklarını duyurmalarının ardından geldi.

Pazartesi günü İsrail’in İran’ın Şam’daki büyükelçilik yerleşkesine düzenlediği varsayılan hava saldırısına İran’ın misilleme yapma ihtimali daha geniş çaplı bir savaş ihtimalini gündeme getirse de iki İranlı kaynak Tahran’ın tepkisinin gerilimi tırmandırmayacak şekilde ayarlanacağını söyledi.

Netanyahu Perşembe günü geç saatlerde güvenlik kabinesi toplantısının başında yaptığı açıklamada “İran yıllardır hem doğrudan hem de vekilleri aracılığıyla bize karşı hareket ediyor; bu nedenle İsrail İran’a ve vekillerine karşı savunma ve saldırı amaçlı hareket ediyor” dedi.

“Kendimizi nasıl savunacağımızı bileceğiz ve kim bize zarar verirse ya da zarar vermeyi planlarsa biz de onlara zarar veririz gibi basit bir ilkeye göre hareket edeceğiz” dedi.

Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden’ın Netanyahu ile görüştüğünü ve İran’ın tehditlerini ele aldıklarını söyledi. Washington, Biden’ın ABD’nin bu tehdit karşısında İsrail’i güçlü bir şekilde desteklediğini açıkça ifade ettiğini söyledi.

Gazeteciler, güdümlü füzeleri önlemeye yardımcı olmak için alınan bir önlem olarak GPS hizmetlerinin kesildiğini aktardı.

İsrail’in ezeli düşmanı İran, Pazartesi günü Suriye’nin başkentinde İran’a ait bir diplomatik yerleşkeye düzenlenen hava saldırısında iki generali ve beş askeri danışmanının öldürülmesi üzerine intikam yemini etti.

Tahran’ın yakın müttefiki Suriye’deki İran çıkarlarına yönelik şimdiye kadarki en önemli saldırılardan biri olan bu saldırıyı İsrail’in gerçekleştirdiğine inanılıyor. İsrail saldırıyı ne doğruladı ne de reddetti. Netanyahu saldırıdan hiç söz etmedi.

İsrail, Filistinli İslamcıların 7 Ekim’de sınır ötesi cinayet ve adam kaçırma eylemlerine başlamasından bu yana Gazze’de Hamas’a karşı savaşını sürdürüyor ve Lübnan’daki İran destekli Hizbullah ile neredeyse her gün karşılıklı ateş açıyor.

Yemen’de Tahran’a bağlı Husi isyancılar zaman zaman İsrail’in Eilat limanına uzun menzilli roketler fırlatıyor.