Putin ve Kim ortak savunma anlaşması imzaladı

Putin ve Kim ortak savunma anlaşması imzaladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çarşamba günü Kuzey Kore’den Kim Jong Un ile Rusya’nın Asya’da yıllardır yaptığı en önemli hamlelerden biri olan ve Kim’in “ittifak” anlamına geldiğini söylediği karşılıklı savunma taahhüdünü içeren bir anlaşma imzaladı.

ABD ve Asyalı müttefikleri, Rusya’nın bu yüzyılda nükleer silah deneyen tek ülkeye olan desteğini ne kadar derinleştirebileceğini ölçmeye çalışırken, Putin’in vaadi Rusya’nın Kuzey Kore’ye yönelik tüm Sovyet sonrası politikasını altüst ediyor.

Temmuz 2000’den bu yana Pyongyang’a yaptığı ilk ziyarette Putin, Rusya’nın Kuzey Kore ile bağlarının derinleşmesini açıkça Batı’nın Ukrayna’ya artan desteğine bağladı ve Moskova’nın Pyongyang ile askeri ve teknik işbirliğini geliştirebileceğini söyledi.

Görüşmelerin ardından “kapsamlı bir stratejik ortaklık” anlaşması imzaladılar. Putin, anlaşmanın her iki ülkeye de saldırı durumunda karşılıklı savunma maddesi içerdiğini söyledi.

Putin, “Bugün imzalanan kapsamlı ortaklık anlaşması, diğer hususların yanı sıra, bu anlaşmanın taraflarından birine yönelik saldırı durumunda karşılıklı yardım sağlıyor” dedi.

Rusya’ya karşı saldırılar için Batı’nın F-16 savaş uçakları da dahil olmak üzere Ukrayna’ya gelişmiş, uzun menzilli silah teslimatının büyük anlaşmaları ihlal ettiğini söyledi.

Putin, “Bununla bağlantılı olarak Rusya, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ile askeri-teknik işbirliğinin geliştirilmesini kendisi hariç tutmuyor” dedi.

Kim, 1948’de Sovyetler Birliği’nin desteğiyle kurulan Kuzey Kore’yi desteklemek için son derece önemli bir stratejik hamle olarak nitelendirdiği Rusya’yı övdü.

Açıklanmayan anlaşmanın tam metnine bağlı olarak, Rusya’nın ağırlığını Kuzey Kore’nin arkasına yerleştirerek Kuzeydoğu Asya’daki stratejik dengede dramatik bir değişim yaşanabilir. Kuzey Kore, ABD tarafından desteklenen Güney Kore ile karşı karşıyadır. askerden arındırılmış bölge (DMZ).

Kuzey Kore’nin Çin ile bir savunma anlaşması olmasına rağmen, Rusya ile geçtiğimiz yıl geliştirdiği gibi Pekin ile aktif bir askeri işbirliği bulunmuyor. Kuzey Kore ayrıca 1961’de Sovyetler Birliği ile bir saldırı durumunda karşılıklı destek sözü içeren bir anlaşma imzaladı.

Kuzey’in başlıca siyasi ve ekonomik bağışçısı olan Çin’in bu duruma hemen bir tepkisi olmadı.

Putin’in, limuzin hediyeleri ve Rusya’nın yeni uzay fırlatma merkezi gezisini de içeren Kim’e kur yapması, ABD ve Asyalı müttefiklerini alarma geçirdi.

‘BARIŞ SEVGİLİ VE SAVUNCU’

Putin, Pyongyang sokaklarında sıralanan tezahürat yapan kalabalıkların yanı sıra Rus bayrakları sallayan çocuklar ve askeri selamlar tarafından karşılandı. 40 yaşındaki Kim, havaalanında Putin’i karşıladı.

Konuşmaların ardından Putin, Kim’i lüks bir Rus limuziniyle gezdirdi. Daha sonra yer değiştirdiler ve Kim, Putin’i sürdü. Daha sonra birlikte konser izlediler.

Putin, ABD, Güney Kore ve Japonya’yı Kore yarımadasında gerilimi artırmakla suçladı ve Kuzey Kore’nin kendi savunmasını güçlendirme hakkına sahip olduğunu söyledi.

Kim, anlaşmanın siyaset, ekonomi ve savunma alanlarındaki işbirliğini genişleteceğini belirterek anlaşmanın doğası gereği “kesinlikle barışsever ve savunmacı” olduğunu söyledi.

Kim, “İki ülke ilişkilerimiz yeni ve daha yüksek bir ittifak seviyesine yükseltildi” dedi.

Zirvenin başlangıcında Kim, Putin’in Ukrayna ile savaşına “tam destek ve sağlam ittifak” da dahil olmak üzere “Rusya’nın tüm politikalarına” “koşulsuz destek” verdiğini ifade etti.

Rus medyasında yer alan haberlere göre Putin, Moskova’nın ABD ve müttefiklerinin hegemonik, emperyalist politikasına karşı mücadele ettiğini söyledi.

Putin, “Ukrayna yönü de dahil olmak üzere Rusya’nın politikasına tutarlı ve sarsılmaz desteğinizi takdir ediyoruz.” dedi.

Batı, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgaline yanıt olarak bugüne kadarki en sert yaptırımları Rusya’ya tokatladı.

Doğu Ukrayna’daki çatışma, 2014 yılında Ukrayna’nın Meydan Devrimi’nde Rusya yanlısı bir cumhurbaşkanının devrilmesi ve Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi ve Rusya destekli ayrılıkçı güçlerin Ukrayna silahlı kuvvetleriyle savaşmasının ardından başladı.