Abdel Razzak el-Khatoun, savaştan önce Suriye’nin kırsal Hama vilayetinde varlıklı bir çiftçi olarak hayatını sürdürmekteydi. İç savaşın başlamasının ardından on sene sonra parasız, evsiz ve kuzey İdlib’de bir çadırda yaşıyor.
Daha kötüsünün 13-27 yaşları arasındaki 13 oğlunu çatışmalarda kaybetmesi olduğunu söyledi. Oğullarının bazıları Esad hükümetine karşı gelen isyancılardı. Eşi ise bir sabah Hama’daki evlerinde çay içerken roket çarpması sebebiyle hayatını kaybetti. Enkazdan cansız bedeni çıkarıldı.
2011’de hızla şiddet olaylarına dönüşen protestolarla başlayan çatışmada yüzbinlerce kişi hayatını kaybetti.
Khatoun gibi milyonlarca insan daha güvende olmak için Suriye’deki bazı bölgelere veya yurtdışında mülteci olarak kaçtı.
Esad isyandan kurtuldu. Şu anda ülkenin birçok yerinde Rusya ordusu ve İran’ın Şii milislerinin yardımlarıyla hâkim konumda bulunuyor. Bu yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de iktidarını devam ettirmeye hazırlanıyor.
Türkiye hala Khatoun’un da yaşadığı kuzeybatıdaki toprakları kontrol ederken, Amerika Birleşik Devletleri’nin kuzeydoğuda büyük bir petrol ve buğday üretim bölgesi var.
Khatoun, isyancıların yenilmesine ve Esad’ın yükselmesine rağmen meydan okuyor.
Khatoun ülke içinde yerlerinden edilmiş Suriyeliler için büyük bir kampta bulunan çadırında, “Düşünebilen herkes Esad rejimine karşı çıkması gerektiği sonucuna varacak”, “Şehitlerimi bıraktım ve pişman değilim.” dedi.
‘‘YİNE DE ŞÜKREDİYORUM’’
2011 yılının Mart ayında protestolar patlak verdiğinde, şimdi 84 yaşında olan Khatoun ve oğulları isyana ilk katılanlardan oldular. İlk yıl içinde üç oğlunu toprağa verdi.
Gösteriler tam teşekküllü bir çatışmaya dönüştüğünde daha fazlası hayatını kaybetti.
Kırmızı bir örtü bağlayan ve konuşurken gözyaşı döken Khatoun, telefonunda oğullarından birinin korkunç bir şekilde infaz edildiği görüntülerin olduğu bir videoyu gördüğünü anımsadı.
Eylemciler bu tarz görüntülerin muhalefeti alt etmek için Esad yanlıları tarafından düzenli olarak medyaya dağıtıldığını söyledi.
‘Geçen gün telefonla bakıyordum ve videoya rastladım… Gözyaşlarımı durduramadım, gençliğin baharındaydılar ve yine de hepsini kaybettim. Daha fazla ne söyleyebilirim?”
Esad hükümeti savaş esirlerine işkence yaptığı yünündeki suçlamaları kabul etmiyor. Moskova ve Şam da sivillerin ayrım gözetmeksizin bombalanması suçlamalarını reddediyor ve yalnızca radikal militanları hedef aldıklarını söylüyorlar.
İdlib’e kaçtıktan sonra da Khatoun’un savaşı sona ermemişti.
İdlib. Kuzeybatıdaki tek kalan isyancı kalesiydi. Suriye ve Rus ordusu 2019’un Nisan ve Mart aylarında bölgeye saldırarak yüzlerce insanı katletti ve bir milyondan fazla insanı kaçmaya zorladı.
Bu saldırı o sırada Sarakeb’de bir huzurevinde kalan Khatoun’un ailesinde yedi kişinin ölümüne sebep oldu.
Sadece torunu Fatima hayatta kaldı. Khatoun’un 12 torunundan biri olan Fatima’nın babası ve annesi aynı yerde vefat etti.
“Eskiden bir çiftçiydim, zirvedeydim,” dedi ona sevgiyle sarılan çocuklarla etrafı çevrilmiş bir halde. “Artık parasızım, hiçbir şeyim yok. Ama yine de her şey için şükrediyorum. “
Ayşe Özkan