Türkiye’nin Epstein’i: Kayıp Çocuklar

Türkiye’nin Epstein’i: Kayıp Çocuklar

ABD‘de pedofili, çocuklara yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı oluşturma suçlamasıyla ilgili yargılanırken hapishanede ölü bulunan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein olayı birçok konuyu gündeme getirdi. Olayın X (Twitter)’te gündem olmasıyla beraber Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 6 Şubat depreminde kaç çocuğun kaybolduğu sorusu yöneltildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Bin 912 çocuğumuzdan bir tanesinin bile kayıp olması durumunun söz konusu olmadığını tekraren ilan ediyorum.” açıklamasında bulundu.

Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Kurucusu ve Genel Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye’deki kayıp çocuk sayısınadeğindi. Ceylan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2006-2016 yılları arasında kayıp çocuk sayısının 104 bin 531 olduğunu söyledi.

Türkiye’nin Epstein’i: Kayıp ÇocuklarTÜİK kayıp çocuklarla ilgili verileri en son 2016 yılında yayınladı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş’ın depremde kayıp çocuk olmadığı belirtmesi üzerine deprem sonrası çocuklarına ulaşamayan ailelerin kurduğu Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği Kayıp çocuk yoksa bizim çocuklarımız nerede?” sorusunu sordu.

Türkiye’de 142 Çocuk Kayıp

Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği’nden (DEMAK) yapılan açıklamada da kendilerine 142 kayıp çocuk başvurusu yapıldığı belirtildi.

142 başvurunun depremden etkilenen Maraş, Hatay, Antep, Adıyaman ve Malatya’dan geldiği kaydedilerek “En fazla başvuruyu Hatay’dan aldık” dedi. BirGün’ün haberine göre, Maraş’taki Yeşilada Apartmanı’nda yaşayan 6 yaşındaki Talha Demirel, Antakya Rönesans Rezidansta yaşayan 3 yaşındaki Mustafa Kemal Koşar, 1 yaşındaki Mehmet Akif Koşar, Maraş’taki Ebrar Sitesinde yaşayan Alya Kılınç, Adıyaman’daki Arzıklar Apartmanında yaşayan 9 yaşındaki Muhammed Enes Demir Maraş merkezli depremlerin üzerinden 11 ay geçmesine karşın aylardır bulunamayan çocuklardan yalnızca birkaçı.

Tarikatların eline bırakılan çocuklar Türkiye’nin Epstein’i

Epstein olayları akıllara Türkiye’de kaybolan çocukların tarikatların elinde olmasıihtimalini getirdi. TÜİK, 2016’dan bu yana kayıp çocuk sayısı, istismara uğrayan çocuk sayısı ve nedenleri konularında güncel veri açıklamıyor. Yaşanan deprem, uyuşturucu kullanımının artışı, tarikatların normalleşmesi ve ekonomik sorunların yükselişi verilerin neden açıklanmadığını anlatır durumda.

Resmî kurumlardan gelen açıklamalar depremde kaybolan çocuk olmadığı yönünde olsa da depremzede ailelerin kayıp çocuk ihbarları çocukların nerede ve kimlerin elinde olduğu kamuoyuna netlikle açıklanmadı.

Tarikatların yurtlar açabilmesinin önü açıldı

Ensar Vakfında 9-10 yaşlarında olduğu bilinen 9 çocuğa tecavüz edilmişti. Bilinen 9 çocuk ama derinleştirilmesine araştırılsaydı sayı daha fazla olabilirdi. Ardından yurt açabilme yetkisinin yalnızca devlete ait olması kararı değiştirildi ve tarikatların yurtlar açabilmesinin önü açıldı. 2022 yılında Nur cemaatinin yurdunda kalan üniversite öğrencisi Enes Kara’nın intiharı ile tarikatlara tepki toplansa da olayın üzeri örtüldü.

Cumhuriyet’in 26 Şubat 2023 tarihli haberinde deprem bölgesinden Sakarya’ya getirilen 9 çocuğun İsmailağa cemaatine yakın Sakarya Erenler İlme Hizmet Vakfı tarafından yürütülen bir Kuran kursuna getirildiğinin ortaya çıkmasının ardından sosyal medyada yer alan tepkiler sonrası çocukların geri alındığı belirtilmişti.

AKP iktidarı ile sosyal yaşamın bir parçası haline getirilen tarikatlar üzerine detaylı bilimsel bir araştırma yok. Son araştırma, araştırması sebebiyle hakkında soruşturma açılan Prof. Dr. Esergül Balcı tarafından 2020 yılında yapıldı.

Türkiye’de 1 milyon çocuk tarikatların elinde

Balcı’nın araştırmasında Türkiye’de bir milyon civarında çocuğun tarikatların elinde bulunduğu ve bu sayının her geçen gün arttığı belirtiliyor.

Balcı’ya göre Türkiye’de belli başlı 30 tarikat ve bunların 400 kolu bulunuyor. Sadece İstanbul’da 448 tekke faaliyetlerini açıktan sürdürüyor. Çoğunluğu İstanbul, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkâri, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere 800’ün üzerinde faaliyette olan medrese var.

MEB’in tarikatlarla protokolü

2022 yılında İpek Özbey’e konuşan Balcı, “Önceleri hac, umre, bağış, fitre, zekât ve kurban derisi gibi gelirleri varken, artık kamudan beslenen devasa holdinglere dönüştüler. Özellikle herkesin bildiği gibi eğitim ve sağlık alanını tercih etmiş durumdalar” ifadelerini kullanmıştı. 2024 yılında ise Milli Eğitim Bakanı (MEB) Yusuf Tekin, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nin bütçe görüşmelerinde “Sizin cemaat, tarikat dediğiniz bizim STKdediğimiz STK’larla protokol yapmaya devam edeceğiz” açıklamasını yapmıştı. İsmailağa cemaatinin lideri Hasan Kılıç’ın imam olan oğlu Abdullah Kılıç’ın da aralarında bulunduğu bir grup cemaatçiyle görüştüğü ortaya çıkan Tekin, Balcı’nın konuşmasını 3 yıllık sürenin sonunda açıkça doğrulamış oldu.

Hilal Acar